AZAP NEDIR?

KABIR AZABI VARMI?CEHENNEM AZABI VARMI?
7/A'RÂF-37
Allah'a karşı yalanla iftira edenden veya O'nun âyetlerini yalanlayandan daha zalim kim (var)dır? Kitap'tan (Kur'ân-ı Kerim'den) kendilerine nasipleri erişecek olanlar, işte onlardır. Onlara resûllerimiz (elçi melekler, ölüm melekleri) geldiği zaman, onları vefat ettirirlerken (onlara) şöyle dediler: “Allah'tan başka dua etmiş olduğunuz şeyler nerede?” (Onlar da): “Bizden saptılar (gittiler).” dediler. Ve kendilerinin (nefslerinin) üzerine kâfir olduklarına, kendileri şahitlik ettiler.
İnsanlar, kendilerine bir Sultan verilmediği, Allah'ın bir Sultanı'ndan bilgi almadıkları halde, yüzyıllar boyunca insanların yazmış olduğu emaniyye kitaplardan edindikleri bilgilerle Allah'ın âyetlerini yalanlamakta, Allah'ın âyetlerine karşı çıkmaktadırlar.
7/A'RÂF-38
(Allahû Tealâ) buyurdu: “Sizden önce geçmiş olan, ateşte bulunan insan ve cin topluluğuna girin. Her ümmet, her girişte (dahil olduğu zaman) hepsi orada ard arda toplanınca, (sapmalarına sebep olan) kardeşlerine lânet ettiler. Sonrakiler, öncekiler için: “Rabbimiz, bizi dalâlette bırakanlar işte bunlar, artık onlara ateşten iki kat azap ver.” dediler. (Allahu Tealâ) şöyle buyurdu: “Herkes için iki kat (azap vardır). Fakat siz bilmezsiniz.”
Allahû Tealâ, cehennemde olan olayı anlatıyor. Hem insanların, hem de cinlerin cehennemi vardır. (Bu âyet-i kerime, Ahzab Suresinin 67 ve 68. âyetleriyle illiyet rabıtası içerisindedir.)
Bir bütün içerisinde, kim olurlarsa olsunlar bütün insanlar için söz konusu olan şey, iki kat azaptır. Ne zaman bir kötülük işlerseniz Allahû Tealâ azap verir (1. azap). Bu manevi bir azaptır. Ruhunuz da, nefsinize azap verir, iki kat olur (2. azap).
Ölümle küçük kıyâmet kopar. Herkesin hayat filmi gösterilir ve bütün hatalar için gene azap edilir. Hayattayken azap, öldüğünüz zaman azap. Bütün yapılanlar böylece orada ödetilmiştir. Cehennemde bir defa daha ödetilir.
Allahû Tealâ'nın "iki" demekten bir muradı vardır. Dünya azabı iki kat ödetilir. Ölünce de hem nefse, hem fizik vücuda iki kat ödetilir. Cehennemdeyken de hem nefs, hem fizik vücut azabı tadacaktır. Gene iki kat ödetilir.
İnsanlar cennet ve cehennem olayını şöyle değerlendirirler. Zannederler ki; kim bu dünyada ne kadar günah işlemişse, o kadar süre cehennemde kalır. Ama mutlaka sevapları da vardır. Onlar cehennemden çıkarılarak, cennete alınırlar, sevapları kadar da cennette kalırlar. Oysa Kur'ân-ı Kerim'de böyle bir şey yoktur. 53 tane âyet-i kerime, cehenneme girenlerin ebediyyen orada kalacağını işaret etmektedir. Allahû Tealâ, cehennemi de, cenneti de yok etmeyi dilediği zamana kadar oradan çıkmanın mümkün olmadığını söylüyor.
9/TEVBE-101
Ve sizin etrafınızda olan bedevî Araplar'dan, münafık olanlar ve şehir halkından nifak üzerinde olmaya alışmış olanlar var. Onları, Sen bilmezsin. Onları, Biz biliriz. Onları, iki kere azaplandıracağız sonra (onlar), azîm (büyük) azaba döndürülecekler.
Allahû Tealâ onları iki kere azapladıracaktır. Dünya üzerinde yaşarken bir defa azap söz konusudur. Bir insan hangi günahı işlerse arkasından Allahû Tealâ mutlaka onlara azap eder. Öbür taraftan ruh da nefse ayrıca azap vermektedir. Ruh Allah'a özlem duyduğu için Allahû Tealâ bu yetkiyi ruha vermiştir. Ruh, Allah'tan gelen ve Allah'a mutlaka dönmesi lâzımgelen bir emanettir ve bu emanet, Allah'a dönmek ister. Bunun için de nefsin; ruhun halleriyle hallenmesi, nefs tezkiyesini ve daha sonra da tasfiyesini gerçekleştirmesi lâzımdır.
Nefs, tezkiye olmadıkça ruh Allah'a ulaşamaz. Bu sebeple nefsin arınması, temizlenmesi, ruhun Allah'a geri dönmesi, ait olduğu yere rücû etmesi için asıldır. Ve bunu gerçekleştirmek, şeytanın kontrolünde olan, afetlerle mücehhez olan nefsin, hiç hoşuna gitmez. O, Allah'ın bütün emirlerine isyan eden, yasak ettiği her fiili mutlaka işlemek isteyen bir yapıdadır. Ve şeytan da onu devamlı azdırmaktadır. Böyle bir hüviyeti olan nefs, alışkanlığının tabii neticesi olarak ruhla devamlı kavga etmeye hep zemin hazırlar. Her zaman nefsten akla ulaşan talep, Allah'ın emirlerine itaat etmemek istikametindedir, yasaklarını da işleyerek karşı gelmektir.Öyleyse ruhta bunu gerçekleştirmek üzere bir güç olması lâzımdır. İşte bu sebeple Allahû Tealâ ruha, nefse azap etmek yetkisini vermiştir. Ruh, vücuttaki hiçbir suça iştirak etmez. Ne zaman kişi, bir günah işlerse işlemeden evvel ruh derhal vücudu terkeder. Elindeki mizanla günahın standartlarına bakar aynı miktarda bir azabı nefse tatbik etmek üzere. Ancak böyle yaparsa, nefs azaplara uğradıkça, bu azapları devamlı tatmamak için değişmek gereğini duyacaktır.Öyleyse fizik vücuda ve nefse yapılan azap, aynı azaptır. İnsanlar yaşadıkları sürece işledikleri her günahın arkasından azaplandırılırlar. Öldükleri zaman 40 günlük bir süreç içerisinde hayat filmlerinin gösterilmesi tamamlanır. Yapılan bütün günahların manevî azabı, (hayatta olan manevî azap gibi bir azap), bir defa daha tattırılacaktır. Bu ikinci azaptır. Ne zaman ki kıyâmet kopar, hayat filmleri görülür ve arkasından cehenneme gidecekler cehenneme girer; onlar, üçüncü ve büyük azaba muhatap olurlar.
İşte Allahû Tealâ: "Onları iki defa azaplandıracağız sonra onlar büyük azaba döndürülecekler." diyor. Yani "cehenneme girecekler" diyor.

AZAP NEDIR?KABIR AZABI VARMI?CEHENNEM AZABI VARMI? - 813914803818
AZAP NEDIR?KABIR AZABI VARMI?CEHENNEM AZABI VARMI? - 813914840938
AZAP NEDIR?KABIR AZABI VARMI?CEHENNEM AZABI VARMI? - 813914871146

Комментарии

Комментариев нет.