Gerçek mü'minler onlardır ki; Allah zikredildiği zaman kalpleri titrer (cezbelenir). Ve onlara Allah'ın âyetleri okunduğu zaman onların îmânlarını arttırır ve Rab'lerine tevekkül ederler. AÇIKLAMA Bismillâhirrahmânirrahîm Allah'ı zikrettikleri zaman kalbinde îmân kelimesi olanların kalpleri titrer. Kalpteki îmân kelimesine ulaşan Allah'ın cereyanı, kalbi ve bütün vücudu titretir. Kişilerin kalpleri huşûya ulaşınca, ürperir, kalpleri ve derileri titrer. Ve kalpteki afetler yumuşar, kalp aydınlanır: 39/ZUMER-23: Allâhu nezzele ahsenel hadîsi kitâben muteşâbihen mesâniye takşaırru minhu culûdullezîne yahşevne rabbehum, summe telînu culûduhum ve kulûbuhum ilâ zikrillâh(zikrillâhi), zâlike hudallâhi yehdî bihî men yeşâu, ve men yudlilillâhu fe mâ lehu min hâd(hâdin). Allah, ihdas ettiği (nurların) ahsen olanlarını (rahmet, fazl ve salâvâtı), ikişer ikişer (salâvât-fazl ve salâvât-rahmet), Kitab'a müteşabih (benzer) olarak indirdi. Rab'lerinden huşû duyanların ciltleri ondan ürperir. Sonra onların ciltleri ve kalpleri Allah'ın zikriyle yumuşar, sükûnet bulur (yatışır). İşte bu, Allah'ın hidayetidir, dilediğini onunla hidayete erdirir. Ve Allah, kimi dalâlette bırakırsa artık onun için bir hidayetçi yoktur. Allahû Tealâ'ya tevekkül etmek; Allah'ı vekil tayin etmek; Allah'ı dost edinmek, Allah'a güvenmek demektir. Kendinize güvenmeyeceksiniz, Allah'a güveneceksiniz! Allahû Tealâ, insana dostsa; bütün dünya düşman olsa, Allah yeter. Allah insana düşmansa; bütün dünya dost olsa gene Allah yeter. Kimler Allah'a tevekkül ederse, en kuvvetli onlardır: 3/ÂLİ İMRÂN-160: İn yansurkumullâhu fe lâ gâlibe lekum, ve in yahzulkum fe menzellezî yansurukum min ba’dih(ba’dihi), ve alâllâhi fel yetevekkelil mu’minûn(mu’minûne). Eğer Allah size yardım ederse, o zaman sizi yenecek yoktur. Ve eğer sizi yardımsız (yüz üstü) bırakırsa, ondan sonra size kim yardım eder. Öyleyse mü'minler, Allah'a tevekkül etsinler (Allah'a güvensinler). 4/NİSÂ-45: Vallâhu a’lemu bi a’dâikum ve kefâ billâhi veliyyen, ve kefâ billâhi nasîrâ(nasîran). Ve sizin düşmanlarınızı en iyi Allah bilir. Ve dost olarak Allah kâfidir. Ve yardımcı olarak Allah kâfidir. Kimdir tevekkül edenler? Ruhlarını Allah'a ulaştırdıktan sonra zikirlerini arttırarak fizik vücutlarını da Allah'a teslim edenler. Nefslerini de iradelerini de Allah'a teslim edenler. Onlar, Allah'ın fizik vücutlarını da nefslerini de iradelerini de teslim alacağına dair tam îmânın yani tevekkülün sahipleridir. Şöyle demelisiniz: BİZ, ALLAH'A TEVEKKÜL EDİYORUZ. EN KUVVETLİ, BİZİZ! BİZ, KUVVETLİ OLDUĞUMUZ İÇİN DEĞİL, EN KUVVETLİ OLAN, KÂİNATI YARATAN, KÂİNATIN SAHİBİ BİZİMLE BERABER OLDUĞU İÇİN BİZ KUVVETLİYİZ. ÇÜNKÜ; O'NA TEVEKKÜL EDERİZ. Allah'a tevekkül eden, her zaman gâliptir. Sonuç itibariyle Allah'a inanan herkes mümindir. Ancak hak müminler aynı zamanda ölmeden önce Allah'a ulaşmayada iman edenlerdir. İşte Allah onlara cezbe vererek, onlarla birlikte olduğunu gösterir.İşte cennete gidecek olanlar ve bedi orada kalacak olanlar hak müminlerdir. Diğer müminler yani sadece Allah'a inananlar cehenneme gidecekler ve ebedi orada kalacaklardır (mülk 8-10).
İSLAM HEDİSLERİ, MARAXLI HEKAYELER VE AFORİZİMLER
:mushfig gojayev
8/ENFÂL-2
Gerçek mü'minler onlardır ki; Allah zikredildiği zaman kalpleri titrer (cezbelenir). Ve onlara Allah'ın âyetleri okunduğu zaman onların îmânlarını arttırır ve Rab'lerine tevekkül ederler.
AÇIKLAMA
Bismillâhirrahmânirrahîm
Allah'ı zikrettikleri zaman kalbinde îmân kelimesi olanların kalpleri titrer. Kalpteki îmân kelimesine ulaşan Allah'ın cereyanı, kalbi ve bütün vücudu titretir. Kişilerin kalpleri huşûya ulaşınca, ürperir, kalpleri ve derileri titrer. Ve kalpteki afetler yumuşar, kalp aydınlanır:
39/ZUMER-23: Allâhu nezzele ahsenel hadîsi kitâben muteşâbihen mesâniye takşaırru minhu culûdullezîne yahşevne rabbehum, summe telînu culûduhum ve kulûbuhum ilâ zikrillâh(zikrillâhi), zâlike hudallâhi yehdî bihî men yeşâu, ve men yudlilillâhu fe mâ lehu min hâd(hâdin).
Allah, ihdas ettiği (nurların) ahsen olanlarını (rahmet, fazl ve salâvâtı), ikişer ikişer (salâvât-fazl ve salâvât-rahmet), Kitab'a müteşabih (benzer) olarak indirdi. Rab'lerinden huşû duyanların ciltleri ondan ürperir. Sonra onların ciltleri ve kalpleri Allah'ın zikriyle yumuşar, sükûnet bulur (yatışır). İşte bu, Allah'ın hidayetidir, dilediğini onunla hidayete erdirir. Ve Allah, kimi dalâlette bırakırsa artık onun için bir hidayetçi yoktur.
Allahû Tealâ'ya tevekkül etmek; Allah'ı vekil tayin etmek; Allah'ı dost edinmek, Allah'a güvenmek demektir. Kendinize güvenmeyeceksiniz, Allah'a güveneceksiniz! Allahû Tealâ, insana dostsa; bütün dünya düşman olsa, Allah yeter. Allah insana düşmansa; bütün dünya dost olsa gene Allah yeter. Kimler Allah'a tevekkül ederse, en kuvvetli onlardır:
3/ÂLİ İMRÂN-160: İn yansurkumullâhu fe lâ gâlibe lekum, ve in yahzulkum fe menzellezî yansurukum min ba’dih(ba’dihi), ve alâllâhi fel yetevekkelil mu’minûn(mu’minûne).
Eğer Allah size yardım ederse, o zaman sizi yenecek yoktur. Ve eğer sizi yardımsız (yüz üstü) bırakırsa, ondan sonra size kim yardım eder. Öyleyse mü'minler, Allah'a tevekkül etsinler (Allah'a güvensinler).
4/NİSÂ-45: Vallâhu a’lemu bi a’dâikum ve kefâ billâhi veliyyen, ve kefâ billâhi nasîrâ(nasîran).
Ve sizin düşmanlarınızı en iyi Allah bilir. Ve dost olarak Allah kâfidir. Ve yardımcı olarak Allah kâfidir.
Kimdir tevekkül edenler? Ruhlarını Allah'a ulaştırdıktan sonra zikirlerini arttırarak fizik vücutlarını da Allah'a teslim edenler. Nefslerini de iradelerini de Allah'a teslim edenler. Onlar, Allah'ın fizik vücutlarını da nefslerini de iradelerini de teslim alacağına dair tam îmânın yani tevekkülün sahipleridir.
Şöyle demelisiniz:
BİZ, ALLAH'A TEVEKKÜL EDİYORUZ. EN KUVVETLİ, BİZİZ! BİZ, KUVVETLİ OLDUĞUMUZ İÇİN DEĞİL, EN KUVVETLİ OLAN, KÂİNATI YARATAN, KÂİNATIN SAHİBİ BİZİMLE BERABER OLDUĞU İÇİN BİZ KUVVETLİYİZ. ÇÜNKÜ; O'NA TEVEKKÜL EDERİZ.
Allah'a tevekkül eden, her zaman gâliptir.
Sonuç itibariyle Allah'a inanan herkes mümindir. Ancak hak müminler aynı zamanda ölmeden önce Allah'a ulaşmayada iman edenlerdir. İşte Allah onlara cezbe vererek, onlarla birlikte olduğunu gösterir.İşte cennete gidecek olanlar ve bedi orada kalacak olanlar hak müminlerdir. Diğer müminler yani sadece Allah'a inananlar cehenneme gidecekler ve ebedi orada kalacaklardır (mülk 8-10).